{ "title": "Göğüs Tüpü", "image": "https://www.gogus.gen.tr/images/gogus-tupu-9998.jpg", "date": "21.01.2024 16:49:38", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "
Göğüs Tüpü; Kapalı göğüs drenajı 1800'lü yıllarda yapılmaya başlamış ve prensiplerinde yüksek bir farklılık meydana gelmeden, klinik önemini koruyarak günümüze kadar gelmiştir. Göğüs drenaj sistemleri, değişik etiyolojik sebeplere bağlı bir şekilde plevral boşlukta oluşan serbest hava veya sıvıyı tek yönlü bir şekilde drene ederler. Tüp torakostomi basit bir işlem olmakla beraber, acil bir olayda hayat kurtarıcıdır.

Uygun endikasyonda oluştuğunda, akut hastalığın semptomlarında dramatik bir iyileşme meydana gelmesini sağlar. Tüp torakostomi cerrahi prensiplerine uygun bir şekilde yapıldığında güvenli ve efektif bir drenaj oluşturur. Fakat diğer taraftan, tüp torakostomi oldukça ciddi komplikasyonlara sebep olabilen bir cerrahi durumdur. Tüp takılması esnasında ve sonrasında ölümcül olarak meydana gelebilen komplikasyonlar meydana gelebilir.

Bu sebeple tüp torakostominin endikasyonlarını, tekniğin esaslarını, tüp torakostomi sonrası bakımı iyi bilmek, muhtemel komplikasyonların meydana gelmesinin önüne geçecek temel durumların iyi bir şekilde kavranmasına yardımcı olacaktır. Göğüs tüpü, kapalı drenaj sistemleri yardımı ile plevral kavitenin tek yönlü drenajını oluşturur. Göğüs tüpü takılması acil durumlarda potansiyel olarak hayat kurtarıcı bir girişimdir ve acil serviste çalışan her doktor gerekli gördüğü zaman yapılabilecek oranda bilgi sahibi olmalıdır.

Göğüs tüpü takılmasının esas nedeni temelde plevral boşluktaki hava veya sıvının tahliyesini meydana getirmektedir. Bununla beraber tüp içinden tedavi için farklı ilaçlar plevral boşluğa yapılabilir. Göğüs tüpü takılması teknik olarak basit bir işlem gibi görünse de yüksek obesite, plevral yapışıklıklar gibi bazı olaylarda cerrahı oldukça zorlayabilir. Yerleştirmek için farklı görüntüleme yollarının rehberliğine ihtiyaç duyulabilir.

Yerleştirilse bile her seferinde göğüs tüpü istenilen bölgeye yönlendirilemeyebilir. Netice olarak çok basit gibi gözüken bu işlem oldukça ciddi komplikasyonlara sebep olabilir. Basit cerrahi prensiplere uyulması birçok komplikasyonun meydana gelmesinin önüne geçecektir. Yazıda tüp torakostomi ile ilgili temel bilgiler, cerrahi tekniğin ayrıntıları ve tüp torakostomi yapılmasının ardında oluşabilecek komplikasyonlar literatür bilgileri ışığında ayrıntılı bir biçimde sunulmuştur.

Plevral drenaj Hipokrat zamanından beri yapılmaktadır. Playfair ve Hewett ilk kez ampiyem tedavisinde sualtı drenajını tanımlamış, aynı zamanda Alman dahiliyeci Gotthard Bülau kapalı göğüs drenajı ile ampiyem tedavisi yapılmıştır. İkinci dünya savaşı esnasında tüp torakostomi geniş bir kullanım bölgesi bulmuştur. O zamandan günümüze, plevral boşluğun drenajı kavramı hem plevra boşluğu fizyolojisinin daha iyi anlaşılması hem de gelişmiş teknoloji ve klinisyenlerin farklı ihtiyaçları sebebiyle ciddi anlamda oluşmuştur.

Pnömotoraks, İntraplevral boşlukta hava birikmesi ve buna sekonder oluşan akciğer kollapsı pnömotoraks şeklinde adlandırılmaktadır. En çok gözüken meydana geliş mekanizması, visseral plevra rüptürü neticesinde akciğerden hava kaçağı meydana gelmesidir. Akciğer hasarlanmış ve sürekli olan birkaçak bulunuyorsa hava aspirasyonla ya da göğüs tüpü aracılığı ile boşaltılmalıdır. Travma rahatsızlığı bulunanlarda en çok tüp torakostomi endikasyonu pnömotorakstır.

Pnömotorakslar spontan, travmatik ya da yatrojenik meydana gelebilir. Yoğun bakım ünitelerinde göğüs tüpü takılmasının en sık çok sebebi iatrojenik pnömotorakstır. Tansiyon ve açık pnömotorakslar ölümcül neticeler oluşturabilen ve acil dekompresyon endikasyonu olan durumlardır. Hemotoraks, Plevral boşlukta bulunan sıvının hematokrit düzeyi, hastanın kan hemotokrit oranının %50'si ya da üzerinde ise hemotoraks ismini alır.

Travmatik ya da non-travmatik şeklinde meydana gelebilir. Travmatik hemotoraks çok daha sık gözükür ve yaşamı tehdit edebilir. Tüp torakostomi kanama süratini gözlemlemek, akciğeri tekrar ekspanse yapabilmek, ampiyem ve fibrotoraks gelişimini önlemek maksatıyla yapılır. Plevral efüzyon, büyük oranda plevral sıvısı bulunan hastalarda semptomatik dispne oluşmuşsa ya da hastayı mekanik ventilatörden ayırmada zorluk çekiliyorsa plevral sıvının boşaltılması endikedir.
" } ] }