Göğüs Ağrısı, yaşandığı zaman hemen panik olunur. Göğüs ağrısı problemiyle karşı karşıya kalan kişiler kalp krizi geçirdiğini düşünürler ve bundan dolayı koşturarak doktora ulaşmaya çalışırlar. Göğüs ağrılarının yaklaşık olarak %90'ı kalple alakalı olan problemlerden kaynaklı olmaz. Fakat oluşan göğüs ağrılarının kalple alakalı olmadığı kanısına varılması Uzman bir hekim tarafından kontrol edilecektir. Hemen kalp krizi yok demek mümkün değildir. Bir hekime başvurduğunuzda size kalple ilgili yapılan tetkikler normal çıkarsa eğer göğüs ağrıları için yapılacak başka bir şey kalmaz. Gerekli olan tetkitler bu sayede gerçekleşir. Bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de ölümlerin en önemli sebeplerinden biri de kalp hastalıkları olmaktadır. Kalp hastalıkları genel olarak öncü bir belirti vermeden aniden gelişme gösterir. Kalp hastalıklarının en net belirtisi göğüs ağrılarıdır. Bu nedenle göğüs ağrısı şikâyetleri mutlaka ciddiye alınması gerekir. Göğüs ağrısıyla beraber göğüs sıkışması, göğüste yanma hissi, sırta mideye yayılan ağrılar kalp hastalıkları şüphesi için çoğu zaman yeterli olmaktadır. Göğüs ağrısıkalp krizinin habercisi olabilir. Göğüs ağrısı, psikolojik etkenlerden, göğüs duvarı problemlerinden, kemik hastalıklarından, kas hastalıklarından, yemek borusu hastalıkları gibi belirtilerden kaynaklı olmaktadır. Bunun yanı sıra kalp kaslarındaki kanlanmanın eksik olması, göğüs ağrısı meydana gelmesinin en önemli nedenlerindendir. Sürekli devam eden kalp ağrıları önemsenmesi gerekir ve kalp krizi riski göze alınarak bu ağrılar ihmal edilmeden doktora gidilmelidir.

Göğüs ağrısı kişilerin bıçak sokuluyormuş gibi ya da elektrik çarpıyormuş gibi nitelendirdiği, nefes almada zorluk yaşanması belirtecek kadar ağrı oluşu meydana gelir. Göğüs batında oluşan kitleler ve gaz, göğüs kısmına baskı oluşturarak şiddetli göğüs ağrısı oluşturabilir. Akciğer iltihaplanması, zatürre rahatsızlığı, bronşit gibi hastalıklarda göğsün yan bölgesinde ağrı meydana getirebilir. Psikolojik olarak da görülebilen göğüs ağrıları olmaktadır. Örneğin, panik atak hastaları en fazla göğüs ağrılarından şikâyet etmektedir. Soluk borusu ve akciğer kanseri de çok şiddetli göğüs ağrısı yapar. Göğüs ağrısı sol göğüs, sol kol ve çene üzerinde bir etki gösteriyorsa eğer, fiziksel bir aktivite sonucunda başlayarak, dinlendikçe azalma gösteriyorsa ilk olarak damarlara bağlı rahatsızlıklardan şüphelenmek gerekir. Göğüs ağrısı, solunum şiddetine göre değişiklik gösterirse ve göğüste batmalar meydana getirirse, alt tabanda ciddi rahatsızlıklar oluşabilir. Mide ve bağırsaktaki olumsuz rahatsızlıklar göğüs bölgesine baskı oluşturabilir ve bu sayede göğüs ağrısı yaşanabilir. Kırık, çatlak, kas zedelenmeleri gibi rahatsızlıklar göğüs ağrısı oluşturabilir.

Göğüs ağrısı belirtisi olduğunda Uzman doktor ağrının süresine bakarak kalple ilgili olup olmadığını belirleyecektir. Bunun yanı sıra daha kesin bir tanıya ulaşmak için elektrokardiyogram ve göğüs filmi gibi ayrıntılı incelemeler gerekebilir. Göğüs boşluğunda bulunan organlar ve sinir ileten kısımlar göğüs ağrılarının oluşumuna neden olduğundan dolayı bu kısımların incelemesi yapılır. Göğüs ağrısına neden olan sinir donanımları 3 kısma ayrılmaktadır: Plevra olarak bilinen akciğer zan, somatik yani bedensel tipte göğüs ağrısı belirtileri ve bunu merkez sinir sistemine ileten somatik sinir lifleriyle sarılmıştır. Somatik tipte göğüs ağrısı yüzeysel olarak belirti gösterir fakat sınırlan iyice belirlenmesiyle solunum ve omuz hareketleriyle oluşan göğüs ağrısı giderilebilir. Bu hususta dikkat edilmesi gereken göğüs ağrısını giderecek hareketler yapacaksanız eğer Uzman bir doktor tarafından destek alınarak hareketlerin gerçekleştirilmesi daha uygun olacaktır.